Post-Pandemi döneminin önemli uygulamaları ortaya çıkmaya başladı. En önemlilerinden biri İngilizce’de Metaverse denilen Meta, üstü-ötesi ve verse (universe), evren kelimelerinin birleştirilmesinden elde edilen bir kavram. EvrenÖtesi’ni yaşadığımız fiziksel dünyanın sanal bir ikizinin yaratılması olarak tanımlayabiliriz.
Bu uygulama internette bilgi, ses ve görsel olarak yaptığımız her şeyin üç boyutlu ve gerçek zamanlı olması yani yeni bir WWW uygulaması demek. Bununla kalmayacak, sanal gerçeklik (virtual reality) ve artırılmış gerçeklik (augmented reality) ile milyonlarca kişinin ortak platformları yaratılacak. Aklınıza gelebilecek, gelemeyecek her türlü hayal ve fantezinin yer alacağı bu evrende, milyar üstü dolarlar akacak. Önümüzdeki 5 yılda bu alanda birçok uygulamanın devreye girmesi bekleniyor.
Anlaşılan o ki, EvrenÖtesi yaşamın alt yapısını, çok sayıda oyuncunun birlikte oynadığı oyunları yaratan şirketlerin oyun motorları ve sosyal medya uygulamaları oluşturacak. Ülkemiz burada şanslı çünkü çok iyi gelişen oyun sektörümüz ve güçlü bir sosyal medya ağımız var. Tabii ki Facebook, Microsoft, Epic Games gibi akıl ötesi büyüklükteki şirketler asıl kazançlı olacak ama her başat değişimde olduğu gibi burada da birçok yenilik devreye girecek.
Peki iş dünyası olarak nasıl bir strateji oluşturmalıyız?
Önce strateji tanımımızı ele alalım. Strateji artık günümüzde bir planlama kavramı olmadığından, stratejik planlama diye bir şeyin yeni dünyada ister fiziksel ister sanal olsun, geçerliliği yok. Pandemi bize geleceği öngöremeyeceğimizi kafamıza vura vura öğretti. Her şey o kadar hızla değişiyor ki daha biz mevcut durum analizini yapıp gelecek beklentilerini anlamadan mevcut durum tekrar değişmiş oluyor. Bu durumda dinamik ve gerçek zamanlı bir strateji anlayışı gerekiyor. Biz bu yeni strateji anlayışına ‘yaratıcı problem-sorun çözme ve uygulama’ diyoruz. Strateji artık iş olmaktan çıkıp bir yetkinliğe hatta en önemli yetkinliğe dönüştüğünden, bir kurumdaki hemen hemen herkesin bu yetkinliği edinmesi büyük önem taşıyor. Biliyorum uzun bir giriş oldu ama meta değişimlerle uğraşırken dünya ateşten bir toptu diye başlamanın aynı kavramlarda buluşmamız açısından önemi çok fazla. Zemini oluşturduğumuza göre gelelim stratejiye.
Şimdi önümüzdeki sorun ne? Yeni ve dünyayı etkileyecek bir teknolojik ve sosyolojik bir fenomen geliyor. Bu bizim işimizi nasıl etkileyecek ve ne yapmamız lazım? Unutmayalım ki her önemli teknolojik gelişme toplumsal bir değişim yaratmaz. Örneğin savaş teknolojilerinin, birçok IT alt yapısını geliştirmesi gibi. Bir teknolojik gelişmenin toplumsal bir fenomen haline gelebilmesi için insanların yaşama biçimlerinde, davranışlarında ve temel değerlerinde değişime yol açması gerekir. Buna sanayi devrimi ya da internetin hayatımıza girmesini örnek verebiliriz.
EvrenÖtesi’ni sadece teknolojik bir sorun olarak ele almak doğru olmaz. Bu durumu internetin ilk uygulamaları sırasındaki bir anımla anlatayım. 1990 civarı, Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyen bir arkadaşımla internetin geleceği ve bizi nasıl etkileyeceği üzerine tartışıyorduk. Arkadaşım olayı şöyle tarif etti; “Bak Beyoğlu’nu düşün her an binlerce insan geçiyor. Sen girişimcisin, yatırım yapacaksın. Buradaki kalabalığı görünce ne yaparsın?” Dükkan açarım veya alırım dedim. Hah dedi şimdi internet sana bu kalabalıkları getirecek sen ne yapacaksın? Dükkan açacağım veya alacağım dedim. İşte internet bu dedi. Böylece sorunumuzun birinci kısmını çözdük. Demek ki EvrenÖtesi ağda bir an önce ya dükkan alacağız ya da dükkan açacağız.
İkincisi, vizyonu daha geniş olanlar kendi EvrenÖtesi dünyalarını yaratıp toplulukları çekmeyi de düşünebilirler. Bunu yapmaya cesaret edenlere gönülden danışmanlık vermeye hazırım.
Son olarak bu iş nasıl olacak bir görelim diyenler muhtemelen göremeyecekler.
Basit ve anlaşılır olduğunu umarım. Daha fazla bilgi için yazın cevaplayayım.
Bundan sonraki yazımda EvrenÖtesi dünyanın, iş yapma şeklimizde ve iş kültürümüzde neler değiştireceğinden bahsedeceğim.